EĞİTİMSEL TARİH 

Ülkemiz de tarih eğitimi, ağırlıklı olarak ezbere dayalı bir sistemle yürütülmektedir. Ders kitapları genellikle olayların kronolojik sıralamasına ve savaşların sonuçlarına odaklanırken, tarihsel analiz ve eleştirel düşünme geri planda kalmaktadır. Öğrencilerden genellikle bilgileri olduğu gibi ezberlemeleri beklenirken, tarihi olayların neden-sonuç ilişkileri ve farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesi yeterince teşvik edilmemektedir. Bu durum, öğrencilerin tarih derslerine olan ilgisini azaltmakta ve geçmişi anlamalarını yüzeysel hale getirmektedir.  Mevcut eğitim sisteminde tarih, genellikle ulusal kimlik inşasına yönelik bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu yaklaşım, milli değerleri pekiştirmek açısından önemli olsa da tarihin çok yönlü doğasını gölgede bırakabilmektedir. Farklı kültürlerin, olayların ve bireylerin tarih üzerindeki etkileri yeterince incelenmediğinde, öğrenciler tarihsel olaylara dar bir perspektiften bakmaya yönlendirilmektedir. Oysa tarih eğitimi, sadece geçmişi öğretmekle kalmamalı, aynı zamanda farklı görüşleri anlamaya, hoşgörüyü artırmaya ve tarihsel olayları objektif bir şekilde değerlendirmeye de katkı sağlamalıdır. 

Tarih eğitiminin geliştirilmesi için eleştirel düşünmeyi destekleyen yöntemlerin benimsenmesi gerekmektedir. Sorgulama temelli öğrenme, öğrencilerin tarihsel olayları kendi bakış açılarıyla değerlendirmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, bir savaşın nedenlerini ve sonuçlarını tek bir kaynaktan öğrenmek yerine, farklı tarihçilerden alınan yorumlarla karşılaştırmalı bir analiz yapılması teşvik edilmelidir. Bu sayede öğrenciler, olaylara daha geniş bir perspektiften bakabilir ve tarihin farklı yönlerini keşfedebilirler. 

Teknoloji kullanımının artırılması da tarih eğitiminde önemli bir gelişme sağlayabilir. Sanal müzeler, interaktif haritalar ve belgeseller gibi dijital araçlar, öğrencilerin geçmişe dair somut bir bağ kurmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, tarih derslerinde dramatizasyon ve canlandırma yöntemlerinin kullanılması, olayları daha etkileyici ve unutulmaz hale getirebilir. Tarih, sadece kitaplardan öğrenilen bir konu olmaktan çıkıp, deneyimlenen ve keşfedilen bir süreç haline geldiğinde, öğrencilerin bu derse olan ilgisi artacaktır. 

Yukarıda belirttiğim şekilde, bu yıl ilk kez uygulanan Türkiye yüzyılı maarif modeline göre Tarih dersi verilmeye başlandı. Bu modele göre Türkiye tarih eğitiminin “bilgi aktarımı” odaklı öğretimden “tarihsel düşünme becerilerini” merkeze alan bir yaklaşıma dönüşmesini öngörmektedir. Öğrencilerin tarihsel olayları analiz etme, eleştirel düşünme ve farklı bakış açılarını değerlendirme yeteneklerini geliştirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca bütüncül eğitim yaklaşımı çerçevesinde bilgi, beceri, eğilim, tutum-davranışlar ve değerler birbiriyle ilişkilendirilerek öğrencilere aktarılmaktadır. Bu doğrultuda, tarih dersleri, öğrencilerin tarihsel düşünme becerilerini geliştirecek şekilde yapılandırılmalı ve uygulanmalıdır.

Kısacası Türkiye’de tarih eğitimi, ezberci yaklaşımdan uzaklaşıp, analitik düşünme ve sorgulama temelli bir modelle verilmesi başlanmıştır. Böylece eleştirel bakış açısını teşvik eden, farklı kaynakları içeren ve teknolojiyi etkin kullanan bir eğitim anlayışı ön görülmektedir. Tarih, sadece geçmişin olaylarını bilmek değil, aynı zamanda o olaylardan ders çıkarmak ve bugünü anlamak için bir rehber olmalıdır.

GEÇMİŞİNİ ÖĞRENEMEYEN, GELECEĞİNE YÖN VEREMEZ.          Selametle Kalınız….

Fethi Ahmet ÖNER

Eğitimci/ Yazar

                                 fethiahmetoner@gmail.com

Related posts

Leave a Comment